Yüz Germe

Modern yüz germe teknikleri yüzü “germeyi” değil, anatomik yapıların olması gereken yerlere taşınmasını amaçlar. Yüzdeki yaşlanma belirtileri, belirli anatomik yapıların yıllar içinde yer değiştirmesi sonucu ortaya çıkar. Bu yer değiştirmenin iki ana sebebi vardır. Birinci sebep, ilerleyen yaşla birlikte yüzdeki yumuşak dokuların direncini kaybetmesi ve yapısal olarak zayıflamasıdır. İkinci sebep ise yerçekiminin zaten zayıflamış olan bu dokulara olan etkisidir. Bu değişim yüzü oluşturan göz çevresi, alın, burun, boyun, yanaklar, ağız çevresini etkiler. İnsan yüzünde zaten doğal olarak var olan bazı çizgiler de bu yer değiştirmenin bir sonucu olarak derinleşir. Buna yaşla ortaya çıkan cilt düzensizlikleri de eklenince yüzdeki “yaşlı” görünüm daha da belirginleşmektedir.

Günümüzde yaşlanan yüzdeki değişikliklere müdahale profesyonelce ele alınmaktadır. Yüzün yumuşak doku çatısını oluşturan kas ve yağ yastıkçıkları tabakası cerrahi olarak düzeltilir ve oluşan gevşeklikler ortadan kaldırılır. Bu işlem çoğunlukla kulağın önünden başlayıp arkasına uzanan ve kulak konturları ile gizlenen özel bir cilt kesisi ile yapılır. Bu kesiden hem yanaklara hem de gıdı bölgesine ulaşmak mümkün olup bu bölgedeki gerekli işlemler rahatlıkla yapılabilmektedir.

Yüz germe operasyonları çoğu zaman tek başına uygulanmamaktadır. Göz kapağı estetiği, lazerle yüz gençleştirme, lazer lipoliz , botoks uygulamaları gibi tamamlayıcı işlemler hastanın ihtiyacına göre programa eklenerek, yüz bir bütün olarak ele alınmaktadır.

Derimizin yaşlanması, aynı yaralanma sürecinde olduğu gibi bazı fiziksel özelliklerini kaybetmesinden kaynaklanır. Bu nedenle cilt gençleştirme amaçlı uygulamalarda, vücudumuzun bir yarayı iyileştirirken yaptıklarını çeşitli yöntemlerle taklit ederiz.

Plazma içinde konsantre olarak bulunan trombositler cilde enjekte edildiğinde bunların bünyesinde bulunan büyüme faktörleri, kolajen üretimi ve yeni kılcal damarların oluşmasını uyarmakta, bu da cildin kendini hızla yenilemesini sağlamaktadır.

“Platelet rich plasma” trombosit yönünden zenginleştirilmiş plasma uygulaması adı verilen yöntemin  kısaltılmış adıdır. Bir kişiden alınan az miktardaki kanın özel bir işlemden geçirilerek bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen az miktardaki trombosit yönünden zenginleştirilmiş plazmanın yine aynı kişiye cilt gençleştirme amaçlı enjeksiyon yoluyla geri verilmesi işlemidir.

Kişinin kanı steril bir ortamda alınarak özel bir santrifüj cihazında yüksek hızda ve belli sürede döndürülür. Kanın alyuvarlar ve akyuvarlar gibi şekilli elemanları dibe çökerken, trombosit açısından zengin bölümü ayrışır. Trombosit bakımından zengin bu plazmanın tedavi edilecek bölgeye enjekte edilme işlemi ise 30 dk sürer.

Uygulamadan hemen sonra ciltte canlılık ve parlaklık görülmektedir. Üç ver ya dört  uygulamadan sonra belirgin bir kalıcı etki görülür.

  • Estetik amaçlı uygulamalarda yüz, boyun, dekolte, eller,bacak içleri,kollar gibi vücut bölgelerine uygulanabilir.
  • Lazerle soyma gibi uygulamalardan hemen sonra derinin hızla yapılanmasına yardımcı olur.
  • Deride yıllarca ultraviyole ışınlarına maruz kalmanın sonucunda oluşan kırışıklıkların düzelmesi, çöküntülerin giderilmesi,esneklik ve parlaklığın kazandırılmasına yardımcı olur.
    • İyileşmesi uzun süren yara, çatlak ve deri niteliğinin zarar gördüğü durumların kontrolüne yardımcı olur.
    • Saç dökülmesi tedavisinde tek başına ve diğer tedavilere yardımcı olarak kullanılabilir.

Ayda birkaç defa uygulama yapılabilmektedir ve yılda bir tekrarlandığında kürlerin gençleştirici etkisi olabilmektedir.

Related Posts